30 Ekim 2009 Cuma

Bir Tatlı Huzur Almaya Geldim Kalmamışlan

fotoğraf: Kevin Smith
Fotoğrafı sevip okşayınca biraz daha büyüyor.


Şöyle istediğim gibi otlasam. Kimse çıkıp da senin işin otlamak mı demese, önce açıp fillerin neyle beslendiğini okusa. Otlamak için kilometre yürümeye karar vermişken şuraya da gidelim diye hormonal eylemler olmasa. Otlağı bulduktan sonra yine keyifle otlasam, bak yağmur yağıyor diye otun en tatlı yerinde otluyorum demek zorunda kalamasam. Hayır demesi bir şey değil kafama hortum yemesem. Hortumlanmasa emeklerim gemicik olmasa mesela.

Otlarken birileri gelip şeridimi taciz etmese. Makas atıp sinirimi bozmasa sabahın bir körü ya da akşamın bir körü hatta muhtelif. Yol üzerindeki köprü ve viyadük çalışmaları bi son bulsa. İstanbul bizim için çalışıyoruz ayağını bırakıp bi saray muhallebici daha açsa. En azından daha dürüstçe olsa her şey.

Adanalı diye bir saçmalığa tahammül etmek zorunda kalmasam, bir dizi olsa içinde ağalar, 3 katlı jeepler, kan davaları, holding kralları, sevgilisine habersiz yalı aldığı için ayar veren replikler, Beren Saat'in tahta gibi vücudu olmasa.

Saçma sapan eşdeğer ilaç yasası çıkartıp sonra grip aşısı getirtdik halkımızın sağlığını düşünüyoruz diye conconluk yapılmasa. Kışın doğal gaza zam sokup yazın zamlar geri alındığında halk artık bunu yemese.

Kaldırmıyor sinirlerim. Şöyle bir ayaklarımı uzatıp otlamaya başladığımda, beni bekleyen ve zaten yapılmış planları iptal etmek zorun kalmasam, kalmasam otlarla planlar arasında.

Şu filin yanında olmak istiyorum yalnızca. Evet belki de çok şey.

Bari şu iki ağacın arasına uzansam sadece. Sadece...

kaynak: http://okunak.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder