17 Nisan 2010 Cumartesi

Salyangoz da salyangoz




Yaklaşık 1 yıl kadar tatlı su akvaryumunda 3-4 tane elma salyangozu beslemeye başlamıştım. O zamanlar bilmiyordum bir hayvanı bu kadar sevebileceğimi. Salyangoz deyince aklınızda nasıl bir canlı ya da nasıl bir şey geliyor bilmiyorum, sümüksü? İğrenç? Vıcık vıcık? Tiksinç bir şey?

Hayatınızda hiç, bir elma salyangozunu yarım saat kadar izlemediyseniz zihninizde oluşabilecek hemen tüm varsayımların aslının olmadığını konusunda sizi temin edebilirim.

Bir kere zeki hayvanlar! Hatta tahmin edebileceğinizden de zeki hayvanlar. Hatta şöyle söylebilirim vücut kütlesi ile zekayı orantılayacak olursak tanıdığım pek çok insan çok çok çok daha zekiler.



Bununla birlikte çok iyi birer yüzücüler. Evet doğalarında yüzmek yok ancak yüzeye çıkarak kabuklarının içine aldıkları hava ile su içinde istediği seviyede durabiliyor ve bununla da kalmıyor, vücut anatomisine bakmadan balıklarla yarışabilecek kadar hızlı bir biçimde suyun içinde yüzebiliyor ve üstelik balıkla girmiş olduğu yarışı kaybedeceğini anladığı anda kabuğunun altındaki havayı boşaltıp dibe bırakabiliyor kendini. Süper bir biçimde çamura yatabiliyor o kadar da üç kağıtçı yaratıklar.

Sonra kesinle "açlar" ve yemek yemedikleri dönemler yalnızca uyudukları dönemler. Yemek için de kesinlikle hiçbir şeyi ayırmıyorlar. Ne bulurlarsa anında bitiriyorlar ve eğer bitiremeyecekleri kadar büyük bir şey ise yiyeceği kaptırmamak için üzerinde uyuyorlar.

Hayattaki tek gayeleri yemek yiyip uyumak olan bu muhteşem yaratıkları, beslenirken izlemek belgesel izlemeyi seven insanlar için muhteşem bir tecrübedir. Suyun içinde ilerleyişleri, yemi bulduklarında ışık hızıyla yeme yönelmeleri ve her birinin kendine has karakteristik davranışları. Akvaryumu olan ve uysal balık besleyen herkese tavsiye edeceğim bir canlıdır.

Dediğim gibi 1 yılı aşkın bir süre misafirim oldu bi nadide canlı. Sonrasında, hem istakoza olan merakım ve bununla birlikte evi değiştireceğim için ekosisteme veda etmek durumundaydım. Sonunda karideslerime, midyelerime ve salyangozlarıma en iyi şekilde bakacak kişiyi buldum ve şubat ayı gibiydi Barış'a verdim tüm kurulu ekosistemi. Sonrasında katil salyangozun katliyamı maruz kaldılar ama yine de Barış çok iyi bakıyor akvaryuma içim rahat onun için.

Gel gelelim, bugün almış olduğum 1 kilo çileğin içinden 4 tane kara salyangozu (Helix Pomatia) ile karşılaştım. İşte ana kadar elma salyangozlarımı ne kadar özlediğimi farkettim o anda. Eşimin ağğ ığğ yenmez o çilekler nidaları arasında biraz salyangozları seyrettim. Akrabaları olan elma salyangozları gibi kabına sığmaz bir halde kendi boyunun yaklışık 250-300 katı büyüklüğündeki çileklere diş geçirmeye çalışıyorlardı.

Çilekleri salyangozlardan ayıkladım. Bir cam kase içine aldım salyangozları. Biraz Akdeniz yeşilliği, biraz da çilek attıp kaçmamaları için streç filmle kapatıp kaçmalarının önüne geçmeye çalıştım.

Elma salyangozlarından sonra bir müddet de kara salyangozlarıyla haşır neşir olacağım sanırım. Kara salyangozları ile yeni maceralar bizi bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder